Büruc suresi – Karşılaştırmalı meali
Karşılaştırmalı Kur’an Mealleri
BÜRUC SURESİ
Ali Bulaç | Rahman ve Rahim Olan Allah`ın Adıyla |
Diyanet Vakfı | Rahmân ve Rahîm (olan) Allah’ın adıyla. |
Elmalılı Hamdi Yazır | Bismillahirrahmanirrahim |
Süleyman Ateş | Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla.. |
Yaşar Nuri Öztürk | Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla… |
Ali Bulaç | 1- Burçları olan göğe andolsun, |
Diyanet Vakfı | l. Burçlara sahip gökyüzüne, |
Elmalılı Hamdi Yazır | 1-O burçlara sahip gök yüzüne, |
Süleyman Ateş | 1. Burçlar sahibi göğe andolsun, |
Yaşar Nuri Öztürk | 1 Yemin olsun o burçlarla dolu göğe, |
Ali Bulaç | 2- O vadedilen güne, |
Diyanet Vakfı | 2. Geleceği bildirilmiş olan güne, |
Elmalılı Hamdi Yazır | 2-o va’dolunan güne, |
Süleyman Ateş | 2. Va’dedilen güne andolsun, |
Yaşar Nuri Öztürk | 2 O vaat olunan güne, |
Ali Bulaç | 3- Şahid olana (görene) ve şahit olunana (görülene). |
Diyanet Vakfı | 3.(O günde) tanıklık edene ve edilene andolsun ki, |
Elmalılı Hamdi Yazır | 3-o şahitlik edecek ve şahitlik edilecek olana yemin olsun ki, |
Süleyman Ateş | 3. (O gün) Şahide ve şahidlik edilene andolsun, |
Yaşar Nuri Öztürk | 3 Tanıklık edene, tanıklık edilene/seyredene, seyredilene, |
Ali Bulaç | 4- Kahrolsun Ashab-ı Uhdud |
Diyanet Vakfı | 4. Kahroldu o hendeğin sahipleri, |
Elmalılı Hamdi Yazır | 4-o hendek sahiplerine la’net edildi. |
Süleyman Ateş | 4. Ki kahroldu o hendeğin adamları |
Yaşar Nuri Öztürk | 4 Ki gebertildi o hendekçi grup/o kamçıları hendek gibi iz bırakan herifler, |
Ali Bulaç | 5- ‘Tutuşturucu-yakıt dolu o ateş,’ |
Diyanet Vakfı | 5.O çıralı ateşin , |
Elmalılı Hamdi Yazır | 5-O çıralı ateş sahiplerine. |
Süleyman Ateş | 5. O yakıt doldurulup tutuşturulmuş ateş (hendeğinin adamları)! |
Yaşar Nuri Öztürk | 5 O tutuşturulan ateşin adamları, |
Ali Bulaç | 6- Hani kendileri (ateş hendeğinin) çevresinde oturmuşlardı. |
Diyanet Vakfı | 6.Onlar (yakanlar) da başlarına oturmuşlar, |
Elmalılı Hamdi Yazır | 6-O zaman ki, çevresinde oturmuşlardı. |
Süleyman Ateş | 6. Onlar, o(ateş hendeği)nin başında oturmuşlardı. |
Yaşar Nuri Öztürk | 6 Onlar onun başında oturmuşlardı. |
Ali Bulaç | 7- Ve mü’minlere yaptıklarını seyrediyorlardı. |
Diyanet Vakfı | 7. Müminlere yapmakta oldukları işkenceyi seyrediyorlardı. |
Elmalılı Hamdi Yazır | 7-Müminlere yaptıklarını bizzat seyrediyorlardı. |
Süleyman Ateş | 7. Ve onlar, mü’minlere yaptıklarını seyrediyorlardı. |
Yaşar Nuri Öztürk | 7 Ve hepsi, müminlere yaptıklarını seyrediyorlardı. |
Ali Bulaç | 8- Onlardan, yalnızca ‘üstün ve güçlü olan,’ öğülen Allah’a iman ettiklerinden dolayı intikam alıyorlardı. |
Diyanet Vakfı | 8. Onlardan, sırf, azîz ve hamîd olan Allah’a iman ettikleri için intikam aldılar. |
Elmalılı Hamdi Yazır | 8-Onlara sadece güçlü ve övgüye layık Allah’a iman etmeleri yüzünden kızıyorlardı. |
Süleyman Ateş | 8. Mü’minler sırf aziz, övgüye layık Allah’a inandıkları için o (zalim)ler onlardan öc aldılar. |
Yaşar Nuri Öztürk | 8 Onlardan sadece, Azîz ve Hamîd Allah’a iman ettikleri için öc alıyorlardı. |
Ali Bulaç | 9- Ki O (Allah), göklerin ve yerin mülkü O’nundur. Allah, her şeyin üzerinde şahid olandır. |
Diyanet Vakfı | 9.O Allah ki, göklerin ve yerin mülkü kendisine aittir, ve Allah her şeye şahittir . |
Elmalılı Hamdi Yazır | 9-O ki, göklerin ve yerin hükümranlığı yalnız O’nundur ve Allah, herşeye şahittir. |
Süleyman Ateş | 9. O (Allah) ki göklerin ve yerin hükümranlığı O’nundur. Allah, her şeye tanıktır. |
Yaşar Nuri Öztürk | 9 O Allah ki, göklerin ve yerin mülkü kendisinindir. Allah her şeye tanıktır. |
Ali Bulaç | 10- Gerçek şu ki, mü’min erkeklerle mü’min kadınlara işkence (fitne) uygulayanlar, sonra tevbe etmeyenler; işte onlar için, cehennem azabı vardır ve yakıcı azab onlaradır. |
Diyanet Vakfı | 10. Şüphesiz inanmış erkeklerle inanmış kadınlara işkence edip sonra tevbe de etmeyenlere cehennem azabı ve (orada) yanma cezası vardır. |
Elmalılı Hamdi Yazır | 10-İnanan erkeklere ve inanan kadınlara eziyet edip de sonra tevbe etmeyenlere kesinlikle cehennem azabı vardır ve de yangın azabı! |
Süleyman Ateş | 10. İnanmış erkek ve kadınlara işkence edip sonra (yaptıklarına) tevbe etmeyenler (yok mu), onlar için cehennem azabı vardır ve onlar için yangın azabı vardır. |
Yaşar Nuri Öztürk | 10 Şu bir gerçek ki, inanan erkeklerle inanan kadınlara işkence edip sonra da tövbe etmemiş olanlar için, cehennem azabı vardır. Onlar için yangın azabı da vardır. |
Ali Bulaç | 11- Şüphesiz iman edip salih amellerde bulunanlara gelince; onlar için altından ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük ‘kurtuluş ve mutluluk’ budur. |
Diyanet Vakfı | 11. İman edip sâlih ameller işleyenlere ise, zemininden ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük kurtuluş budur. |
Elmalılı Hamdi Yazır | 11-İman edip iyi işler yapanlara ise muhakkak altından ırmaklar akan cennetler vardır, işte o büyük kurtuluş odur! |
Süleyman Ateş | 11. İnanan ve iyi işler yapan kimseler için de altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük başarı budur. |
Yaşar Nuri Öztürk | 11 İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince onlar için, altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Büyük başarı işte budur. |
Ali Bulaç | 12- Doğrusu, Rabbinin ‘zorlu yakalayışı’ şiddetlidir. |
Diyanet Vakfı | 12. Şüphesiz Rabbinin yakalaması çok şiddetlidir. |
Elmalılı Hamdi Yazır | 12-Gerçekten Rabbinin tutuşu çok şiddetlidir. |
Süleyman Ateş | 12. Şüphesiz Rabbinin tutuşu şiddetlidir. |
Yaşar Nuri Öztürk | 12 Hiç kuşkusuz, Rabbinin yakalayışı/çarpışı çok şiddetlidir. |
Ali Bulaç | 13- Çünkü O, ilkin var eden, (sonra dirilterek) döndürecek olandır. |
Diyanet Vakfı | 13. Bilin ki O, (kâinat yokken) ilk olarak yaratan, (ölümden sonra tekrar hayatı) geri getirendir. |
Elmalılı Hamdi Yazır | 13-Çünkü yoktan var eden de, tekrar dirilten de odur. |
Süleyman Ateş | 13. İlkin var eden, sonra geri çevirip yeniden yaratan O’dur. |
Yaşar Nuri Öztürk | 13 İlk yaratan da O’dur, tekrar yaratan da O’dur!! |
Ali Bulaç | 14- O çok bağışlayandır, çok sevendir. |
Diyanet Vakfı | 14. O, çok bağışlayan ve çok sevendir. |
Elmalılı Hamdi Yazır | 14-Bununla beraber, çok bağışlayıcıdır, sevgi doludur. |
Süleyman Ateş | 14. O bağışlayandır, sevendir. |
Yaşar Nuri Öztürk | 14 Gafûr O’dur, Vedûd O! |
Ali Bulaç | 15- Arşın sahibidir; Mecid (pek yüce)dir. |
Diyanet Vakfı | 15. Şerefli Arş’ın sahibidir. |
Elmalılı Hamdi Yazır | 15-Arş’ın sahibidir, şanı yücedir. |
Süleyman Ateş | 15. Arş’ın sahibidir, yücedir. |
Yaşar Nuri Öztürk | 15 Arşın sahibidir; Mecîd’dir, şanı yüce olandır! |
Ali Bulaç | 16- Her dilediğini yapıp-gerçekleştirendir. |
Diyanet Vakfı | 16. Dilediği şeyleri mutlaka yapandır. |
Elmalılı Hamdi Yazır | 16-Dilediğini yapandır. |
Süleyman Ateş | 16. İstediğini yapandır. |
Yaşar Nuri Öztürk | 16 İstediğini hemen yapandır. |
Ali Bulaç | 17- Orduların haberi sana geldi mi? |
Diyanet Vakfı | 17. Orduların, haberi sana geldi mi? |
Elmalılı Hamdi Yazır | 17-O orduların kıssası sana geldi ya? |
Süleyman Ateş | 17. O orduların haberi sana geldi mi? |
Yaşar Nuri Öztürk | 17 Geldi mi sana orduların haberi? |
Ali Bulaç | 18- Firavun ve Semud (ordularının)? |
Diyanet Vakfı | 18. Yani Firavun ve Semûd’un |
Elmalılı Hamdi Yazır | 18-Firavun’un ve Semud’un kıssası? |
Süleyman Ateş | 18. (Yani) Fir’avn ve Semud(kavimlerin)in? |
Yaşar Nuri Öztürk | 18 Yani Firavun ve Semûd’un? |
Ali Bulaç | 19- Hayır; inkâr edenler, (kesintisiz) bir yalanlama içindedirler. |
Diyanet Vakfı | 19. Doğrusu inkârcılar (gerçeği) yalanlayıp dururlar. |
Elmalılı Hamdi Yazır | 19-Fakat o küfredenler hala bir yalanlama içindeler. |
Süleyman Ateş | 19. Doğrusu, nankörler bir yalanlama içindedirler. |
Yaşar Nuri Öztürk | 19 Gerçek şu ki, inkâr edenler bir yalanlama içindedirler. |
Ali Bulaç | 20- Allah ise, onları arkalarından sarıp-kuşatmıştır. |
Diyanet Vakfı | 20. Allah onları arkalarından kuşatmıştır. |
Elmalılı Hamdi Yazır | 20-Oysa Allah, onları arkalarından kuşatmıştır. |
Süleyman Ateş | 20. Allah ise onları arkalarından kuşatmıştır. |
Yaşar Nuri Öztürk | 20 Allah ise onları arkalarından kuşatmış bulunuyor. |
Ali Bulaç | 21- Hayır; o (Kitap), ‘şerefli-üstün’ olan bir Kur’an’dır; |
Diyanet Vakfı | 21. Hayır o şerefli bir Kur’an’dır. |
Elmalılı Hamdi Yazır | 21-Fakat o, şanlı bir Kur’an’dır, |
Süleyman Ateş | 21. Hayır, (Kur’an, onların dedikleri gibi bir söz değil), o şerefli bir Kur’an’dır. |
Yaşar Nuri Öztürk | 21 İş onların iddialarının aksinedir! O, çok yüce bir Kur’an’dır. |
Ali Bulaç | 22- Levh-i Mahfuz’dadır. |
Diyanet Vakfı | 22.Levh-i Mahfuz’dadır. |
Elmalılı Hamdi Yazır | 22-Levh-i Mahfuz’dadır. |
Süleyman Ateş | 22. Korunan bir levhada(yazılı)dır. |
Yaşar Nuri Öztürk | 22 Korunmuş bir levhada/Levh-i Mahfûz’dadır. |
http://www.kuranikerim.gen.tr sitesinden alınmıştır.
Büruc suresi – Karşılaştırmalı meali