Leyl suresi – Karşılaştırmalı meal
Karşılaştırmalı Kur’an Mealleri
LEYL SURESİ
Ali Bulaç | Rahman ve Rahim Olan Allah`ın Adıyla |
Diyanet Vakfı | Rahmân ve Rahîm (olan) Allah’ın adıyla. |
Elmalılı Hamdi Yazır | Bismillahirrahmanirrahim |
Süleyman Ateş | Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla.. |
Yaşar Nuri Öztürk | Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla… |
Ali Bulaç | 1- Sarıp-örttüğü zaman geceye andolsun, |
Diyanet Vakfı | 1. (Karanlığı ile etrafı) bürüyüp örttüğü zaman geceye, |
Elmalılı Hamdi Yazır | 1-Andolsun bürürken o geceye, |
Süleyman Ateş | 1. Örttüğü zaman geceye andolsun, |
Yaşar Nuri Öztürk | 1 Yemin olsun bürüyüp örttüğü zaman geceye, |
Ali Bulaç | 2- Parıldayıp-aydınlandığı zaman gündüze, |
Diyanet Vakfı | 2. Açılıp ağardığı vakit gündüze, |
Elmalılı Hamdi Yazır | 2-açıldığı zaman o gündüze, |
Süleyman Ateş | 2. Göründüğü zaman gündüze andolsun, |
Yaşar Nuri Öztürk | 2 Ve parıldadığı zaman gündüze, |
Ali Bulaç | 3- Erkeği ve dişiyi yaratana; |
Diyanet Vakfı | 3. Erkeği ve dişiyi yaratana yemin ederim ki, |
Elmalılı Hamdi Yazır | 3-erkeği ve dişiyi yaratana ki, |
Süleyman Ateş | 3. Erkeği ve dişiyi yaratana andolsun ki, |
Yaşar Nuri Öztürk | 3 Yemin olsun erkeği de dişiyi de yaratana, |
Ali Bulaç | 4- Gerçekten sizin çabalarınız (çelişkili, parça parça) darmadağınıktır. |
Diyanet Vakfı | 4. Sizin işleriniz başka başkadır. |
Elmalılı Hamdi Yazır | 4-sizin çabanız dağınıktır |
Süleyman Ateş | 4. Sizin işiniz çeşit çeşittir: |
Yaşar Nuri Öztürk | 4 Ki sizin emek ve gayretiniz mutlaka dağınık ve parça parçadır. |
Ali Bulaç | 5- Fakat kim verir ve korkup-sakınırsa, |
Diyanet Vakfı | 5. Artık kim verir ve sakınırsa, |
Elmalılı Hamdi Yazır | 5-Ama bundan böyle her kim vergi verir korunursa |
Süleyman Ateş | 5. Kim (hayır için) verir, korunursa, |
Yaşar Nuri Öztürk | 5 Kim verir ve sakınırsa, |
Ali Bulaç | 6- Ve en güzel olanı doğrularsa, |
Diyanet Vakfı | 6. Ve en güzeli de tasdik ederse, |
Elmalılı Hamdi Yazır | 6-ve en güzeli doğrularca |
Süleyman Ateş | 6. Ve en güzel(söz)ü doğrularsa, |
Yaşar Nuri Öztürk | 6 Ve güzeli doğrularsa, |
Ali Bulaç | 7- Biz de onu kolay olan için başarılı kılacağız. |
Diyanet Vakfı | 7. Biz de onu en kolaya hazırlarız (onda başarılı kılarız). |
Elmalılı Hamdi Yazır | 7-Biz onu en kolayına kolaylayacağız. |
Süleyman Ateş | 7. Ona en kolay(yolda gitmey)i kolaylaştırırız. |
Yaşar Nuri Öztürk | 7 Biz ona, en kolay olanı kolaylayacağız. |
Ali Bulaç | 8- Kim de cimrilik eder, kendini müstağni görürse, |
Diyanet Vakfı | 8. Kim cimrilik eder, kendini müstağni sayar, |
Elmalılı Hamdi Yazır | 8-Her kim de cimrilik eder, kendisini müstağni sayar |
Süleyman Ateş | 8. Kim de cimrilik eder, kendini zengin (ve kendine yeterli) görürse, |
Yaşar Nuri Öztürk | 8 Ama kim cimriliğe sapar ve kendisini tüm ihtiyaçların üstünde görür, |
Ali Bulaç | 9- Ve en güzel olanı yalan sayarsa, |
Diyanet Vakfı | 9. Ve en güzeli de yalanlarsa, |
Elmalılı Hamdi Yazır | 9-ve en güzeli yalanlarca; |
Süleyman Ateş | 9. Ve en güzel(söz)ü de yalanlarsa, |
Yaşar Nuri Öztürk | 9 Ve güzelliği yalanlarsa, |
Ali Bulaç | 10- Biz de ona en zorlu olanı (azaba uğramasını) kolaylaştıracağız. |
Diyanet Vakfı | 10. Biz de onu en zora hazırlarız. |
Elmalılı Hamdi Yazır | 10-onu da en zor olana hazırlayacağız. |
Süleyman Ateş | 10. Ona da en güç(yolda gitmey)i kolaylaştırırız. |
Yaşar Nuri Öztürk | 10 Biz onu, en zor olana sevk edeceğiz. |
Ali Bulaç | 11- Tereddi edeceği (başaşağı düşüşe uğrayacağı) zaman, malı ona hiç yarar sağlamaz. |
Diyanet Vakfı | 11. Düştüğü zaman da malı kendisine hiç fayda vermez. |
Elmalılı Hamdi Yazır | 11-Ve yuvarlandığı zaman onu malı kurtaramayacak! |
Süleyman Ateş | 11. Çukura düştüğü zaman malı ona hiçbir fayda sağlamaz. |
Yaşar Nuri Öztürk | 11 Aşağı yuvarlandığında malı onu kurtarmayacaktır. |
Ali Bulaç | 12- Şüphesiz, bize ait olan, yol göstermektir. |
Diyanet Vakfı | 12. Doğru yolu göstermek bize aittir. |
Elmalılı Hamdi Yazır | 12-Kesinlikle doğru yolu göstermek Bize aittir. |
Süleyman Ateş | 12. Doğru yola iletmek bize aittir. |
Yaşar Nuri Öztürk | 12 Yemin olsun, doğruya ve güzele kılavuzlamak sadece bizim işimizdir. |
Ali Bulaç | 13- Gerçekten, son da, ilk de (ahiret ve dünya) bizimdir. |
Diyanet Vakfı | 13. Şüphesiz ahiret de dünya da bizimdir. |
Elmalılı Hamdi Yazır | 13-Kuskusuz sonu da Bizim önü de Bizim (ahiret de Bizimdir dünya da)! |
Süleyman Ateş | 13. Son da ilk de (ahiret de dünya da) bizimdir. |
Yaşar Nuri Öztürk | 13 Sonrası da öncesi de sadece bizimdir. |
Ali Bulaç | 14- Artık sizi, ‘alevleri kabardıkça kabaran’ bir ateşle uyardım. |
Diyanet Vakfı | 14. (Ey insanlar! ) Alev alev yanan bir ateşle sizi uyardım. |
Elmalılı Hamdi Yazır | 14-Ben sizi köpürdükçe köpüren bir ataşe karşı uyardım. |
Süleyman Ateş | 14. Ben sizi alev saçan bir ateşe karşı uyardım. |
Yaşar Nuri Öztürk | 14 Ben sizi, köpürerek yanan bir ateşe karşı uyardım. |
Ali Bulaç | 15- Ona, ancak en bedbaht olandan başkası yollanmaz; |
Diyanet Vakfı | 15. O ateşe, ancak kötü olan girer. |
Elmalılı Hamdi Yazır | 15-Ona ancak en bedbaht olan yaslanır. |
Süleyman Ateş | 15. Ona ancak haydut olan girer. |
Yaşar Nuri Öztürk | 15 Şiddete çok düşkün bedbahttan başkası girmez ona. |
Ali Bulaç | 16- Ki o, yalanlamış ve yüz çevirmişti. |
Diyanet Vakfı | 16. Öyle kötü ki, yalanlayıp ve yüz çevirmiştir. |
Elmalılı Hamdi Yazır | 16-O ki, yalanlamış ve tersine gitmiştir. |
Süleyman Ateş | 16. O ki, yalanlandı ve sırtını döndü. |
Yaşar Nuri Öztürk | 16 Yalanlamış, sırtını dönmüştü o. |
Ali Bulaç | 17- Sakınan ise, ondan uzak tutulacaktır. |
Diyanet Vakfı | 17.En çok korunan ise ondan (ateşten) uzak tutulur. |
Elmalılı Hamdi Yazır | 17-O en çok takva sahibi olan ise ondan çok uzaklaştırılacaktır! |
Süleyman Ateş | 17. En çok korunan da ondan uzak tutulur. |
Yaşar Nuri Öztürk | 17 İyice sakınan da ondan uzak tutulur. |
Ali Bulaç | 18- Ki o, malını vererek temizlenip-arınır. |
Diyanet Vakfı | 18.O ki ,Allah yolunda malını verir, temizlenir. |
Elmalılı Hamdi Yazır | 18-O ki, malını verir, temizlenir. |
Süleyman Ateş | 18. O ki malını hayra vererek arınır, yücelir. |
Yaşar Nuri Öztürk | 18 O ki, temizlenip arınsın diye malını verir. |
Ali Bulaç | 19- Onun yanında hiç kimsenin karşılığı verilecek bir nimeti (borcu) yoktur. |
Diyanet Vakfı | 19.Onun nezdinde hiçbir kimseye ait şükranla karşılanacak bir nimet yoktur. |
Elmalılı Hamdi Yazır | 19-Ve onda hiç kimsenin mükafat edilecek bir nimeti yoktur. |
Süleyman Ateş | 19. Ve onun yanında, hiç kimsenin karşılık verilecek bir ni’meti yoktur (o, verdiğini kendisine yapılan bir iyiliğin karşılığı olarak değil), |
Yaşar Nuri Öztürk | 19 Onun katında hiç kimsenin, karşılığı verilecek bir nimeti yoktur/hiç kimsenin ona, karşılık olarak verilecek bir nimeti yoktur. |
Ali Bulaç | 20- Ancak yüce Rabbinin rızasını aramak için (verir). |
Diyanet Vakfı | 20.O ancak Yüce Rabbinin rızasını aramak için verir. |
Elmalılı Hamdi Yazır | 20-Ancak yüceler yücesi Rabbinin rızasını aramak için verir. |
Süleyman Ateş | 20. Yalnız yüce Rabbinin rızası için verir. |
Yaşar Nuri Öztürk | 20 Yüceler yücesi Rabbinin yüzünü özleyip istemek için veren hariç. |
Ali Bulaç | 21- Muhakkak kendisi de ileride razı olacaktır. |
Diyanet Vakfı | 21. Ve o (buna kavuşarak) hoşnut olacaktır. |
Elmalılı Hamdi Yazır | 21-Ve mutlaka o hoşnutluğa erecektir. |
Süleyman Ateş | 21. Yakında kendisi de (Allah’ın verceği ni’metle) razı olacaktır. |
Yaşar Nuri Öztürk | 21 Yakında mutlaka hoşnut olacaktır. |
http://www.kuranikerim.gen.tr sitesinden alınmıştır.
Leyl suresi – Karşılaştırmalı meal